TR|EN

ÇELİK, KON TV'DE TARIM MASASI'NIN CANLI YAYIN KONUĞU OLDU

Ankara - 22.07.2020 - Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, Recep Cingöz'ün  moderatörlüğünde KON TV'de yayınlanan "Tarım Masası" programının canlı yayın konuğu oldu.

Mevlana şehri Konya'da Recep Cingöz'ün sorularını cevaplayan Çelik, Kurban Bayramı öncesinde küçükbaş hayvancılığın önemi, kurbanlık sayıları, kurbanlık fiyatları, aracılar, sözleşmeli tarım, küpe affı, marketlerin kurban eti satışı, yetiştiricilerin sorunları, küçükbaş hayvancılığa verilen destekler ve vekalet yoluyla kurban kesimi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Genel Başkan Nihat Çelik, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, HAYGEM Genel Müdürü Zekeriyya Erdurmuş ve Tarım Reformu Genel Müdürü Hasan Özlü ile bir görüşme yaptığını ve görüşmenin çok verimli geçtiğini belirterek, Birliklerin kurumsallaşması, küçükbaş hayvancılık sektörünün sorunları ve çözüm önerileri konularını aktardığını dile getirdi.

Çelik, hayvan sayısının artırılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı olduğunu ifade ederek, "Tarım ve Orman Bakanlığımız küçükbaş hayvan sayısını nüfus başına bir hayvan olacak şekilde yükseltecek. Ülke nüfusumuz 81,6 milyon, yabancılarla 83,2, Suriyelilerle 86,7 milyonu buluyor. 83,2 milyonu baz alsak, ülke nüfusu 2023 yılında 86 milyonu aşacak. En az bu kadar küçükbaş hayvan sayısına ulaşmamız gerekiyor. Bunun yolu meraların ıslahından, Bakanlığımızın küçükbaş hayvancılığa desteklerini artırarak sürdürmesinden geçiyor. Halen 14,6 milyon hektar çayır ve mera alanımız vardır.

Biz diyoruz ki bitkisel üretim yapma imkanı olmayan ve alanı 16 milyon hektarın üzerindeki diğer tarım arazileri de mera kapsamına alınmalıdır. Çayır ve meralarımız ıslah edilerek verimleri artırılmalıdır."dedi.

Koyun, keçi varlığıyla dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olan Türkiye’nin koyun sayısında Avrupa'da 1'nci dünyada 8’inci, keçi sayısında 22’inci sırada bulunduğunu söyleyen Çelik, Türkiye’nin potansiyelini harekete geçirmesi halinde, kısa bir zamanda, koyun sayısında ilk 4’e, keçi sayısında ilk 12’ye girebileceğine ve orta vadede koyun keçi sayısını nüfus başına bir tane olacak şekilde artırmayı hedeflediklerine dikkati çekti.

Çoban sorununun devam ettiğini vurgulayan Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

"Zaman zaman bizler de duyuyoruz. 5-6 bin liraya çalıştıracak çoban bulamayan yetiştiricilerimiz var. Bakanlığımızın bu konuda da destekleri mevcut. Çoban sorunumuz devam ediyor. Zaman zaman basında çıkıyor. Üyelerimiz de dert yanıyor. 5-6 bin liraya çalıştıracak çoban bulamayan yetiştiricilerimiz var. Bakanlığımızın bu konuda da destek veriyor.. Çobanların 5 bin lira destekten faydalanabilmesi için SGK primlerinin en az 5 ay yatırılması ve sürü yöneticisi sertifikası bulunması şartı aranıyor. Tabii bu destek yeterlidir diyemeyiz.

Çobanlık hafta sonu, tatili, gecesi gündüzü olmayan bir iştir. Bu nedenle biz çoban desteğinin 5 ay değil, 12 ay verilmesini istiyoruz. Çünkü çobanlık peygamber mesleğidir. Osmanlı devletinin kurucusu Osman Gazi, babası Ertuğrul Gazi, dedesi Süleyman Şah Oğuzların Kayı boyundandır.

Geçim kaynakları hayvancılıktır. Atalarımıza keçi çobanı derlerdi. Osmanlı devleti kurulana kadar obaları ve sürüleri ile hayvanlarını otlatabilecekleri güvenli topraklar için göç ederlerdi. Bizler peygamber mesleği ile Osmanlı Devletini kuran keçi çobanı alperenlerin milletindeniz."

Küçükbaş hayvancılığın en önemli sorunlarından birinin de mera sorunu olduğunu ve meraları en iyi muhtarların bileceğini ifade eden Çelik, muhtarların meralarda aktif görev alması gerektiğini belirtti.

Çelik, şunları söyledi:

“Muhtarlarımız, kırsalın kalkındırılmasında etkin, aktif görev almalılar. Kırsalın ekonomik, sosyal sorunları çözülürse, tarımdaki genç nüfus da kalıcı olur. Şehirlerde karın tokluğuna çalışmak zorunda kalmaz. Kır ile kent arasındaki farklılıklar en aza indirilirse kimse memleketini terk edip gurbete çıkmaz. Meralar, yetiştiricinin ortak malıdır. Kamusal bir maldır. Muhtarlarımız, mera ıslah projelerini yaptırmak, atıl meraları yetiştiricinin hizmetine sunmak için azami gayreti göstermeli, yetkilileri hareket geçirmelidir.

Halen 14,6 milyon hektar çayır ve mera alanımız vardır. Bitkisel üretim yapma imkanı olmayan ve alanı 16 milyon hektarın üzerindeki diğer tarım arazileri de mera kapsamına alınmalıdır. Çayır ve meralarımız ıslah edilerek verimleri artırılmalıdır."

TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, Türkiye’nin kurbanlık ve kesilen kurban sayısı bakımından dünya çapında bir boyuta sahip olduğunu bildirerek, “Ülkemizdeki kurban organizasyonu, dünyanın en büyük etkinliklerinden biri durumundadır. Kurbanlığa ayrılan 3,5 milyon küçükbaş hayvan sayımız, tek tek 138 ülkenin koyun, keçi toplam varlığından fazladır.” dedi.

Çelik, sahadan aldıkları bilgilere göre, yetiştiricinin 5 milyona kadar koyun, keçiyi kurbanlık olarak pazara sunacak durumda olduğunu, bu durumda kurbanlık küçükbaş hayvan sayısının koyun, keçi hayvan varlığını geçtiği ülke sayısının 148’e çıktığını belirtti.  

TÜİK verilerine göre, 2009-2019 döneminde yerli koyun sayısı 20,7 milyondan 34,2 milyona, merinos koyun sayısı 1 milyondan 3,1 milyona, toplam koyun sayısı 21,7 milyondan 37,3 milyona çıktığını vurgulayan Çelik, "Merinos koyun sayısı 2002 yılında 700 binin bile altına inmişti. Yine 2009-2019 döneminde kıl keçisi sayısı 5 milyondan 11 milyona, tiftik keçisi sayısı 147 binden 214 bine yükseldi. Toplam keçi varlığımız 5,1 milyondan 11,2 milyona çıktı. Diğer bir ifadeyle 2009 yılında 26,9 milyondu, 27 milyon bile değildi. 2019’da bu rakam 37,3 milyonu koyun, 11,2 milyonu keçi olmak üzere 48,5 milyona çıktı. Bu rakam, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli’ye göre 2020 yılında 55 milyona ulaşacak. Tabii ki TÜİK’in rakamlarında hata olabilir. Fakat, bu hata öyle milyonlarla ifade edilebilecek bir hata değildir. Gerçek hayvan varlığımız da TÜİK’in açıklamalarına yakın düzeydedir." dedi.

Et tüketimi içinde küçükbaş hayvan eti tüketiminin payına da  değinen Çelik, şunları aktardı:

"TÜİK verilerine göre kırmızı et tüketiminin yüzde 90’ı büyükbaş, yüzde 10’u küçükbaş etine dayanıyor. Ülkemizde kırmızı ette bir açık olduğu aşikardır. Çeşitli tarihlerde ülkemiz kırmızı et, sığır eti ithal etmiştir. Bu ithalatın küçükbaş hayvan sayısı artırılarak, küçükbaş etine yönelik tanıtım faaliyetleri yapılarak kapatılması hiç de zor değildir. TÜİK’e göre 125 bin ton olan küçükbaş hayvan eti üretimi, 3-4 yılda 200 bin tonun üzerine çıkarılabilir. Ülkenin bu konudaki potansiyeli yüksektir."

Dişi kuzu kesenlere ve kestirenlere caydırıcı bir yaptırım uygulanması gerektiğinin altını çizen Çelik, "Dişi koyun ve kuzu kesmek ülke hayvancılığımıza büyük zarar veriyor. Bunu önlemeye yönelik önlemler alınıyor ama kesilmiyor demek de doğru olmaz. Ülke olarak politikamız küçükbaş hayvan sayısını artırmaktır. Bunu artırmanın yolu da dişi koyun ve dişi kuzu kesimini önlemekten geçer. Bütün yetiştiricilerimizin, bütün vatandaşlarımızın bu konuya duyarlı olması gerekiyor. Devletimizin de yetiştiricilerimizin sorunları çözmesi lazım ki dişi koyun veya dişi kuzu kesimine başvurulmasın." şeklinde konuştu.

Genel Başkan Çelik, vekâlet yoluyla kurban kesimlerinde fiyatların yetersiz kaldığını belirterek, "Diyanet İşleri Başkanlığımız ve Türkiye Diyanet Vakfı, 2020 yılı vekâlet yoluyla kurban hisse kesim bedelini yurt içi için sadece 85 lira artışla 890 liradan 975 liraya, yurt dışı için 100 lira artışla 725 liradan 825 liraya çıkardı. Kızılay, yurt içi kurbanlık ve adak için 1050 lira, yurt dışı kurbanlık için 850 lira fiyat belirledi. Vekâlet yoluyla kurban kesim bedelleri belirlenirken yetiştiricinin mağdur edilmemesi için birliklerin de görüşü alınmalıdır. Bu fiyatlar piyasada oluşan fiyatların altında kalmıştır. Kurbanda hem bağış sahibi hem de yetiştirici mağduriyetine son verilmesi gerekir. Ayrıca, dernek ve vakıflara yatırılan her kuruşun kurban kesiminde kullanılması için denetiminin sıkı bir şekilde yapılmasına özen gösterilmelidir." ifadelerini kullandı.

Marketlerin kurbanlık satışlarına tepki gösteren Çelik, marketlerin çeşitli kilogramlarda kurbanlık satışı yapılması hizmetini doğru bulmadıklarını ve vatandaşların kurbanlıklarını görerek, seçerek almalarının daha güzel olduğunu kaydetti.

Çelik, “Bizim anlamadığımız bazı marketlerin 1450 lira fiyatla 16 kilogram karkas ağırlıklı kurbanlık koç fiyatı açıklaması. TÜİK’e göre kesilen koyunların ortalama karkas ağırlığı 21,6, keçilerinki 19,8 kilogram. Şimdi sormak lazım. 16 kilogram karkas ağırlığı olan koç olur mu? Bulsunlar getirsinler bir görelim. Ortalama karkas ağırlık kurban vasıflarını taşıyan koçta nereden baksanız 40-50 kilogram gelir. Bunlar koyunu ikiye, koçu 4’e mi bölüyorlar?

Hesabı vatandaşımız yapsın.

Biz her zaman söylüyoruz. Kurban aynı zamanda bir ibadettir. Bunun kuralları vardır. İlgili kurumlarımız kurbanın olması gereken niteliklerini açıklıyor. Nitelikleri kurbanlık için uygun olmayan koyun, koç, keçi ve tekelerin kesilmemesi gerekir.” şeklinde konuştu.

Kurban Bayramı geleneklerinin yaşatılması gerektiğine işaret eden Çelik, kurban kesmek isteyen vatandaşların pandemi kurallarına uyarak pazarlarda üreticilerden alış veriş yapmalarını tavsiye etti.

Çelik, "Kurbanlık satışının ve kesim işlemlerinin marketler tarafından yapılması işin doğasına aykırıdır. Bu yüzden doğru bulmuyoruz. Zincir marketler kurbanlık satış işini ticari bir faaliyet olarak görmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Yetiştiricileri, aracıların insafına bırakmadan bir finans sistemi oluşturulması gerektiğine inandığını belirten Çelik, "Yetiştiricimiz finansman sıkıntısı çekiyor. Ülkemizde finansa ulaşmak hem zor hem de pahalı. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yeterli sermaye birikimi yok. Bankalarımız da özellikle tarım kesimimizi ihmal ediyor. Verilen kredilerin yüzde 3-4’ü tarıma ayrılıyor. Tarımın finansman ihtiyacı hazine destekli selektif kredilerden geçiyor. Çiftçimizin finansman ihtiyacı hazine destekli düşük faizli kredilerle karşılanmalıdır."dedi.

Ulusal Süt Konseyi'nin referans süt fiyatlarında keçi sütü fiyatının açıklanmaması konusunu da ele alarak, referans fiyatın sadece çiğ inek sütü için açıklandığını, koyun ve keçi sütünün az bulunan ve değerli bir ürün olduğu için fiyatının daha yüksek olduğunu, bu nedenle fiyatlar için bir alt sınır koymaya da şu an için gerek olmadığını ifade etti.

Küçükbaş hayvancılıkta katma değer oluşturmak için ilk önce hayvan varlığının ıslah edilmesi, verimliliğinin artırılması gerektiğine inandığını aktaran Çelik, sorundan çok çözüm odaklı yaklaşılması gerektiğinin altını çizdi.

Tarım ve Orman Bakanlığının pazar günkü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hayvan Satış Yerlerinin Ruhsatlandırılma ve Denetleme Usul ve Esasları Hakkındaki yeni yönetmeliği ile hayvan satış yerlerine otel konforunda ortam getirilmesinin amaçlandığına dikkati çeken Çelik, şunları söyledi:

“Yetiştiricimiz için insani şartlarda bir ortam sağlamayı hedefleyen düzenlemeyi çok yerinde buluyor ve takdir ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’ye teşekkür ediyoruz.

Tertemiz, hijyen şartları sağlanmış, kaba yem, kesif yem, su, gübre ve hayvansal atık depoları bulunan, yeterli kapalı ve açık alanları olan, ısı ve iklimlendirme merkezi bulunan, hayvanların gece rahat konaklamasına imkan veren düzenleme faaliyete geçince, yetiştiricimiz içi rahat bir şekilde hayvan toplama ve satış yerlerini kullanacaktır.

Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin yaptığı birçok ilkten sonra böyle düzenleme yapması bizim için büyük bir jest olmuştur. Kurban Bayramı'nı yetiştiricilerimiz daha güzel bir ortamda geçirecektir.

Yetiştiricilerimiz, Avrupa standartlarına uygun dünyadaki birçok ülkeye de örnek olacak hizmetinden dolayı Bakan Pakdemirli’ye minnettardır."

Genel Başkan Çelik, hayvan satış yerlerinin yeni düzenlemeye göre yapılanmasının en fazla bir yıl içinde gerçekleşeceğine inandıklarını bildirdi.

Programın sonunda izleyicilerden gelen soruları yanıtlayan Genel Başkan Nihat Çelik, koronavirüs tedbirlerine uyacağımız bir Kurban Bayramı geçirilmesi temennileriyle tüm İslam aleminin Kurban Bayramını kutladı. 

© 2015     |   TÜRKİYE DAMIZLIK KOYUN KEÇİ YETİŞTİRİCİLERİ MERKEZ BİRLİĞİ