Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, “ Kırsalda Bereket, Hayvancılığa Destek” Projesi ile ilgili Sanayi Gazetesinden Ceylan Köseoğlu’nun sorularını cevaplayarak konu ile ilgili çeşitli değerlendirmelerde bulundu.
Kırsalda Bereket, Hayvancılığa Destek Projesi’ni nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu proje, Türkiye'nin hayvancılık sektörü için ne gibi fırsatlar sunuyor?
Projenin ülkemiz hayvancılığına büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Çünkü proje tamamıyla kırsalı güçlendirmeyi amaçlıyor. Hayvancılık faaliyetlerini istenilen seviyede yürütmek ve ülke ekonomisine katkıda bulunmanın yolu kırsaldan geçmektedir. Dolayısıyla kırsalı canlandıracak ve hayvancılığa ivme kazandıracak her proje oldukça değerlidir. “Kırsalda Bereket, Hayvancılığa Destek Projesi” yetiştiricilerimizin yüzünü güldürecek çok önemli bir proje olarak hayata geçirilecektir. Açıklanan projenin özelikle aile işletmelerine can suyu olması, kadın ve gençlerimizin sektörde daha çok yer almasını sağlayacak bir proje olması bakımından sektörün gelişimine olumlu yansıyacaktır.
Proje kapsamında, Hayvancılık Genel Müdürlüğü koordinasyonu ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) ait büyükbaş hayvanların uygun maliyetle üreticilere verilecek, Ziraat Bankası aracılığıyla sübvansiyonlu kredi ile uygun fiyatlarla satışları yapılacak ve hayvanlar 1 yıl süreyle TARSİM tarafından sigortalanacak ayrıca da sigorta bedeli devlet tarafından karşılanacaktır, Bu projeden aile işletmeleri, kadın ve genç çiftçiler ile özellikle deprem bölgesindeki üreticilere öncelik tanınacak olması son derece yerinde bir karar olmuştur. Proje kapsamında veteriner hekim, ziraat mühendisi ve gıda mühendisi gibi meslek gruplarından gelen başvurularda verilen hayvan sayısının iki katına çıkacak olması ayrıca, verilen hayvanların bir yıl boyunca aylık hayvan başına bakım ve besleme giderleri olarak toplamda yıllık 270 bin liraya varacak bir destekle karşılanacak olması hayvancılık sektörüne büyük faydalar sağlayacaktır. Bu projenin hayata geçirilmesiyle hayvancılık sektörüne büyük bir ivme kazandırılacak daha da önemlisi yerli üretimin artmasıyla birlikte et ithalatı da gündemimizden kalkabilecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamış olduğu proje büyükbaş hayvancılık için önemli bir adım. Ancak küçükbaş hayvancılık alanı bu projede yer almıyor. Küçükbaş hayvancılığın artırılması, ülkemizdeki et ve süt üretimine nasıl bir katkı sağlayabilir?
Proje büyükbaş hayvan odaklı bir projedir. Küçükbaş hayvancılık bu projede yer almamaktadır. Biz Bakanlığımızdan küçükbaş hayvancılığın da proje kapsamına alınması talebinde bulunduk. Konuyu Sayın Bakanımıza ilettik ayrıca bu konuda TİGEM Genel Müdürü Sayın Dr. Hasan Gezginç ile birtakım görüşmelerde bulunduk. Umarız iyi neticeler alırız. Projenin temelinde mademki kırsal var kırsalda koyun ve keçi yetiştiriciliği vazgeçilemeyecek önceliklerimizden birisidir. Dolayısıyla uygulanacak bu projeye koyun ve keçi türü hayvanların da dâhil edilmesiyle koyun ve keçi yetiştiricilerinin de desteklenmesi suretiyle hayvancılık sektörüne büyük katkı sağlanacaktır. Projeye koyun ve keçinin de dâhil edilmesiyle küçükbaş hayvan sayısının artırılması sağlanarak ülkemizin et ve süt açığının kapatılmasına da önemli rolü olacaktır. Projeye küçükbaş hayvanların dâhil edilmesi halinde hayvan temininin yurt içinden sağlanacak olması uygulama safhasında büyük avantajlar sağlayacaktır. Bu nedenle de küçükbaş hayvancılığın da projeye dâhil edilmesini arzu ediyoruz.
Proje kapsamında küçükbaşların da yer alması, özellikle koyun ve keçi yetiştiriciliği açısından nasıl bir etki yaratır?
Ülkemiz coğrafyası küçükbaş hayvancılığa uygun bir coğrafyadır. Koyun ve keçi et ve sütünün faydaları saymakla bitmez. Organik düzeyde beslendikleri için insanların beslenmesinde çok önemli bir yeri vardır. Biz sürekli üretimin artırılması noktasında gayret sarf ediyoruz. Nihai hedefimiz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da talimatı olarak nüfus başına bir küçükbaş düşecek şekilde planlamalarımızı yapmak durumundayız. Şu an 53 milyon civarında olan küçükbaş hayvan varlığımızı nüfusumuz olan en az 85 milyona çıkarmamız gerekiyor. Dolayısıyla küçükbaş hayvancılığın bu projede yer alması bizi nihai hedefimize bir adım daha yaklaştırmış olacaktır. Küçükbaş hayvancılık hem bu projede yer almalı hem de buna benzer farklı projeler geliştirilerek uygulamaya geçirilmelidir diye düşünüyorum.
Kadın ve genç çiftçilerin sektöre katılımı artırılmak isteniyor. Küçükbaş hayvancılığın bu gruplar için avantajlı bir alan olduğunu düşünüyor musunuz?
Kadın ve genç çiftçilerin sektöre katılımında en avantajlı alan şüphesiz küçükbaş hayvancılıktır. Kırsalda küçükbaş hayvancılık yapılıyor ise orada bitkisel üretim de yapılıyor demektir. Yani koyun ve keçi yetiştiriciliği yapan aile işletmeleri aynı zamanda bağında bahçesinde meyvesini de sebzesini de üretmektedir. Ayrıca küçükbaş hayvancılık demek bereket demektir. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği büyükbaş yetiştiriciliğine oranla çok fazla avantajlara sahip olan bir sektördür. Dolayısıyla özellikle gençlerin küçükbaş hayvancılığa yönlendirilerek sektöre katılımını sağlamak hayvancılık sektörünün sürdürülebilirliği açısından da oldukça önemlidir.
Proje kapsamında sağlanan sigorta ve yem desteğinin sektöre nasıl bir katkı sağlamasını ön görüyorsunuz? Küçükbaş hayvancılıkla ilgili bu destekler nasıl şekillendirilebilir?
Proje kapsamında gerek yem desteği gerekse TARSİM tarafından 1 yıllık sigorta primlerinin Devlet tarafından karşılanacak olması projeyi cazip hale getirmektedir. Hayvancılıkta girdi maliyetlerini etkileyen en önemli unsur yem giderleridir. Bugün yem fiyatlarının yüksek olması ve sürekli zamlanması yetiştiricileri üretimde zorlayan en büyük sorunlardan birisidir. Dolayısıyla proje kapsamında verilecek hayvanların bir yıl boyunca aylık hayvan başına bakım ve besleme giderleri olarak toplamda yıllık 270 bin liraya varacak bir destekle karşılanacak olması projeden faydalanacak olan yetiştiricilere bir nebze de olsa rahat nefes almalarını sağlayacaktır. Küçükbaş hayvancılık her ne kadar meraya dayalı bir hayvancılık alanı olsa da özellikle kış aylarında yetiştiricilere yem temininde destek olunacak bir yol bulunmalıdır. Dolayısıyla küçükbaş hayvancılıkta yem desteği projeden bağımsız olarak düşünülerek en azından kış aylarına mahsus olmak üzere yetiştiricilere yem desteği verilmelidir.
Yerli küçükbaş hayvanların projeye dahil edilmesi et ithalatını nasıl etkiler?
Et ithalatı yurt içinde arz sıkıntısı olduğunda ve kırmızı et fiyatlarını düşürmek amacıyla sürekli başvurulan bir yöntem olmuştur. Büyük oranda da büyükbaş hayvan veya eti ithal edilmektedir. Konuya küçükbaş hayvancılık açısından bakarsak arz sıkıntısı olmadığından ithalatın söz konusu olmadığını söyleyebiliriz. Biz zaten hiçbir zaman ithalattan yana olmadık önümüzdeki süreçte de olmayacağız. Daha fazla üretelim ve kendi yetiştiricilerimizi daha fazla destekleyelim işte o zaman ithalat gündemimizden çıkar. Küçükbaş hayvancılıkta ithalat bir yana bizim ihracat yapabilecek potansiyelimiz fazlasıyla mevcuttur. Bu potansiyeli ülke olarak çok iyi değerlendirmemiz gerekmektedir. Küçükbaş hayvancılıkta hayvan sayısının artırılması yanında verimlerinin de artırılmasına yönelik her proje bizim için oldukça değerlidir.
Genç çiftçiler için ne tür teşvikler yapılıyor? Geçmiş yıllarda uygulanan genç çiftçilere yönelik hibe projelerinin tekrar hayata geçirilmesinin sektöre sağlayacağı faydalar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı tarafından açıklanan ve uygulamaya konulan 5 yıllık hayvancılık yol haritasında genç çiftçiler için de bazı teşvik ve destekler getirilmiştir. Küçükbaş hayvancılık desteklerinde hayvan başına 200 liralık temel destek yanında kadın yetiştirici veya 41 yaşından gün almamış yetiştiricilere oğlak ve dişi kuzuları için hayvan başına 140 lira destek verilmektedir. Ancak özellikle genç çiftçilerin sektöre kazandırılması ve kırsala dönüşün sağlanması için geçmiş senelerde gerçekleştirilen Genç Çiftçi Hibe Projelerinin de tekrar hayata geçirilmesinin hayvancılık sektörüne büyük fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Proje ile ilgili son olarak neler söylemek istersiniz ?
Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesine koyun ve keçi türü hayvanların da dâhil edilmesi talebimizi bir kez daha gazeteniz aracılığı ile kamuoyu ile paylaşmak isterim. Hayvancılık sektörünü hiçbir zaman göz ardı etmeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve ülkemiz tarımına ve hayvancılık sektörüne yeni projeler kazandıran ve her fırsatta sektörümüze desteklerini esirgemeyen Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı’ya şahsım ve yetiştiricilerimiz adına en derin şükranlarımı sunuyorum. Size de yayın hayatınızda başarılar diliyorum.
© 2025 | TÜRKİYE DAMIZLIK KOYUN KEÇİ YETİŞTİRİCİLERİ MERKEZ BİRLİĞİ