Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, 16 Ocak 2023 tarihinde Agro Tv de Pınar Çıtak Koygun’un sunduğu "Agro Tv İle Günaydın" programına canlı yayın konuğu olarak katılarak et ithalatına dair çeşitli değerlendirmelerde bulundu.

Genel Başkan Çelik, et ithalatının çare olmayacağı görüşünü savunduğu programda “ Ülkemizde yıllardır ithalat gündemini oluşturan çevreler her zaman olmuştur. Bu çevreler ithalat lobileridir. Ne zaman ülkemizde et fiyatlarında artış yaşansa hemen ithalat konuları bilinçli bir şekilde gündeme getirilir. Ancak bugünlerde Karkas et ithalatının gündemde olduğuna ilişkin gerek Bakanlığımızdan gerekse Et ve Süt Kurumundan herhangi bir resmi açıklama yapılmamıştır. Ancak karkas et veya kasaplık hayvan ithalatı gündemde olsa bile biz buna razı olmadığımızı defalarca dile getirdik. Çünkü İthalat ile yabancı ülkelerin yetiştiricilerini desteklerken kendi yetiştiricilerimizi yüz üstü bıraktığımızı defalarca yaşadık. Daha önceki yıllarda da kasaplık hayvan ve et ithalatı yapıldı. Ama gördük ki ithalat çare olmadı “ dedi.

İthalatın yerli yetiştiricilere darbe vuracağına vurgu yapan Çelik “ Üreticisini bizden daha fazla destekleyen yabancı ülkelerin çiftçilerini yapacağımız ithalatla desteklemiş oluruz ki bunun sürdürülebilir olmadığı ve olamayacağı görülecektir. Yapılacak bu ithalat zaten zor şartlarda hayvancılık yapan besicilerimizi de üretimden uzaklaştıracaktır. Tabiri caizse ithalat yapmakla kendi kuşumuzu kendi taşımızla vurmuş oluruz. Bu nedenle şayet ithalat gündemdeyse yetkilileri bu karardan dönmeye çağırıyoruz. Sadece hayvancılıkta değil tarımsal ürünlerin tamamını kapsayan ithalatın acı reçetesi yine kendi çiftçimize çıkmaktadır. Hatırlarsanız geçmiş yıllarda hububat ithal ediliyordu ve neredeyse üretim duracaktı. 2022 yılındaki primli hububat alımı ile TMO büyük çapta alım gerçekleştirdi. Böylece Üreten ve Kazanan yerli çiftçilerimiz oldu ve daha da önemlisi paramız ülkemizde kaldı. Dolayısıyla İthalat ile bir yere varılamaz. Bizim insanımızın üretim şartlarını iyileştirmek çok daha isabetli olacaktır” ifadelerini kullandı.

Çelik, tüketicilerin ithal eti benimsemediklerine işaret ederek “ Yurtdışından ithal edilen etler kasap ya da market reyonlarına konulduğunda tüketiciler aldıkları etin ithal olduğunu bilemez. Etini alır gider evinde pişirir. Yerli üreticimizin etine alışkın olan yani belli bir damak tadını bilen tüketici aldığı etin ithal et olduğunu anlayabilir belki. Tüketicimizin eskiden beri et ve et ürünleri tüketiminde belli ve değişmez hassasiyetleri vardır. Bunların başında hayvanın yetişme ortamı, kesimi, damak zevki gelmektedir. Bu nedenle fiyatı ne olursa olsun etin ithal olduğunu bildiği takdirde tercih etmekten kaçınır. Bu geçmişten bugüne hep böyle olmuştur” dedi.

Genel Başkan Çelik, et fiyatlarının düşürülmesi için önerilerde de bulunarak “ Herkesin bildiği gibi kırmızı ette birim maliyetlerin yüksek olması girdi fiyatlarındaki artışlarla yakından ilgilidir. Bu fiyatlara rağmen et fiyatlarındaki geçen yıla göre artışlar diğer gıda maddelerindeki artışların altında kalmıştır. Eğer kırmızı et fiyatlarında istikrar sağlanmak isteniyorsa bunun yolu bellidir.  Başta yem olmak üzere girdi fiyatlarını makul seviyelere çekmek ve üreticiyi her koşulda desteklemektir. Ayrıca ithalat yoluyla gelen hayvanların maliyeti de döviz kurları nedeniyle çok ucuz olmayacaktır. Zaten şu anki kurlar dikkate alındığında ithalatla ucuz etin gelmesi de mümkün değildir. Bu sadece ithalat lobisini memnun edecektir. Ülkemiz açısından Hayvancılığı son derece önemli görüyorum. Et ve süt üretimimiz yapılacak doğru işler ve çalışmalarla kat kat artırılabilir. Hayvancılıktaki destekleme miktarlarının artırılması da hayati önem taşıyor. Biz istiyoruz ki yetiştirici ürettiğinden kazansın dolayısıyla tüketici de uygun fiyatla et ve süt tüketsin. İthalat bu ülkede hiç gündeme gelmesin. Ülkemiz hayvancılıkta İhraç eden bir ülke olsun” dedi.

Bir an önce adım atılması gereken başlıkları da sıralayan Çelik, “ Hayvan başına 50 TL yem desteği verilmeli. Aşı ve ilaçların fiyatları yüksek. Bu fiyatlar serbest piyasanın inisiyatifine bırakılmamalı. Temel gıda ürünlerinde yapılan fiyat sabitlemesi çoğu markette geçerli değil. Peynirin fiyatı 59 TL iken, 89 TL oldu. Devletin bu fiyatları takip etmesi lazım. Küçük aile işletmeleri desteklenmeli. “ dedi. Çözüm için toplantı yapmak yerine yetkililerin ahıra, ağıla ve tarlaya gitmesi gerektiğine dikkat çeken Nihat Çelik, “ İnsanları tarlada ahırda ağılda dinlemeliler. O zaman çözüm bulanacaktır “ diye konuştu.