Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, market zincirlerinin kurban adı altında et satışı yaptıklarını öne sürdü. Marketlerin kurban işinden çekilip kendi işini yapması gerektiğini belirten Çelik, özellikle alım gücündeki düşüş sebebiyle bu yıl daha az kurban kesilmesini beklediklerini bildirdi.

Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi gazetecilere sektörü değerlendiren TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, bayramın her yıl 10 gün geriye gelmesi nedeniyle Mart ayında doğan hayvanların henüz kurbanlık yaşına gelmediğini bildirdi. Bu yüzden arzda biraz azalma yaşanacağını kaydeden Çelik, fiyat yükselişinde bunun da etkisi olduğunu anlattı.

“Kurban kesmek yerine tatili tercih ediyorlar”

Halen ette ciddi bir açık olmamakla birlikte yine de yeterli miktarda kuzu-toklu bulunduğunu dile getiren Nihat Çelik, “Geçen sene küçükbaş 3 milyona yakın kurban kesildi, bu sene o rakamın yakalanacağını düşünmüyorum, insanların alım gücü azaldı, insanların çocuğunu kırmamak için tatile çıkıyor, parayı buraya harcıyor” dedi.

Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde durumun çok kötü olmadığının altını çizen Çelik, etin para etmeye başladığını ancak daha fazla üretim yapılması gerektiğini söyledi. Ocak ayından itibaren doğan kuzuların 16 Haziran’daki bayrama yetişmeyeceği bilgisini veren Çelik, stokta yeterli miktarda hayvan bulunduğunu tekrarladı.

“Marketler kurban kesmiyor, et satıyor “

Marketlerin kurban satışına karşı olduklarını belirten Çelik, zaten önemli bölümünün de kurban kesme yerine depolarındaki eti sattığını ifade etti. Market reklamlarında yer aldığı gibi 10-15 kiloluk kurbanlık hayvan olmadığını vurgulayan Çelik, “Bir koç kaça bölünüyor acaba, sen et satıyorsun sen kurbanlık satmıyorsun, kan akıtmakla kurban yapılır, gidip parasını verip paketle el almakla kurban olunmaz. Bir küçükbaş ikiye üçe ayrılmaz ayrıldığında kurban olmaz. Taksitli kurban mı yapılır. 5 ay taksit diyorlar” diye konuştu.

Çelik, normalde 1 yaşında hayvanların kurban kesildiğini ancak kilosu uygun olması halinde 6 aya kadar da kesim yapılabildiğini söylerken, “6 aylık bir kuzu neresinden bakarsanız bakın 45 kilo canlı gelir. 60 gelende var 80 çıkanda var. 45 kilo olsa bundan 22 kilo karkas et çıkar. Marketlerde kurban satışlarına karşıyız, marketler bu işi bırakıp kendi işlerine dönsünler” dedi.

"Sorunlarımızı Cumhurbaşkanına anlatmamıza izin verilmiyor"

Türkiye’de aileleriyle birlikte yaklaşık 1.5 milyon kişinin geçimini küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinden sağladığını bildiren Çelik, yem dahil girdi fiyatlarında artışın sektörü olumsuz etkilediğinden bahsetti. Sektörün sorunlarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a anlatma şansının kendilerine verilmediğini dile getiren Çelik,  “Köylüyü yerinde tutmak için küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini desteklemekten başka şansımız yok” diye konuştu.

Önümüzdeki dönemde kırsalda en büyük sorunun su olacağını ifade eden Çelik, gelişigüzel akan suların daha verimli kullanılması için önlem alınması gerektiğine işaret etti. Çelik, belediyelerin kırsal kalkınmaya yönelik bütçelerinden suların depolanması ve korunmasına yönelik adımlar atılması gerektiğini anlattı.

Baronluk sınırını yüzde 50 olarak açıkladı

Türkiye’de birçok tarım ürününün tarla fiyatıyla market fiyatı arasında çok büyük farklılık bulunduğunu belirten Nihat Çelik, “Bir ürünün alışı ile satışı arasın da masraflar çıktıktan sonra yüzde 50’nin üzerinde kâr eden kim varsa barondur. Bakan biz, besleyen biz, yılın 365 günü çalışan biz, balonu üreten de biziz ama balonu başkaları üfleyip şişiriyor” ifadelerini kullandı.

Hüseyin Gökçe / Ekonomim Gazetesi - Ankara